1/3
Tahıllarda, baklagillerde, et ve et ürünlerinde, sebze ve meyvelerde vitaminler makro besin öğeleri ile birlikte bulunmaktadır.
Vital Amin yani yaşamsal azotlu bileşikler olarak da tanımlanabilirler. Vitaminlerin hepsinin yapısında C, H ve O atomları bulunur, bazıları azot (N) içerebilir. (Suda çözünen vitaminler mesela B grubu vitaminleri). Vitaminler sindirilmezler yani proteinler, karbonhidratlar ve yağlarda olduğu gibi en basit yapı parçacığına ayrılmazlar. Yağda veya suda çözülerek hücre zarından geçerler. Bu durum aslında onların ne kadar da hayati öneme sahip olduğunun bir başka kanıtıdır. Tıpkı hazır askerler gibi. Vücut vitaminleri sindirmek için enerji harcamaz, doğrudan alır ve kullanır. Vitaminler, hücrenin yapısına katılmazlar, enerji elde etmek için ve hücrelerde yapı birimi olarak kullanılmazlar. Ancak vitaminler, enerji dönüşüm olaylarında ve biyokimyasal tepkimelerde enzimlerin yardımcı grupları (koenzim) olarak görev aldığı için düzenleyici moleküllerdir. Vitamin eksikliği ciddi hastalıkların belirtisidir.
Diyette istediğimiz kadar demir alalım, eğer B12 vitaminini yeterince alamıyorsak yine de anemi hastalığı ile karşı karşıya kalırız. Çünkü oksijeni demire bağlamak için B12 gereklidir.
Vitamin eksikliği için risk faktörleri arasında eksik alım ilk sıradadır. Eksik alınan genellikle diyette eksik alım sonucunda yıllar içinde çeşitli sağlık sorunları gelişebilir. Anne sütünde D Vitamini yetersizdir bu nedenle de bebeklere doğumdan itibaren D Vitamini desteği yapılarak, raşitizm olmaları engellenir.
Vitaminleri kendi vücudumuzda yapamadığımız için mutlaka besinler ile dışarıdan almalıyız. Sadece ototrof canlılar kendileri için vitamin sentezleyebilir.
.Bazı vitaminler vitamin ön maddesi (provitamin) olarak alınıp bağırsak, karaciğer ya da deride kullanılabilir vitamin şekline dönüştürülür. Örneğin, havuçta bulunan karoten (Provitamin-A) karaciğerde A vitaminine dönüştürülebilir. Besinler ile alınan provitamin-D güneşin ultraviyole ışınları ile deride D vitaminine dönüştürülür yani aktifleştirilir. Vitaminler, kolay bozulan bileşiklerdir. Oksijen, güneş ışığı, ısı; bakır, demir vb. metallerle temas gibi etkileşimler sonucu veya pişirme ile bozulabilir.
Büyüme, üreme ve sağlığı desteklemek için diyette az miktarda vitamin gereklidir. A, D, E ve K vitaminleri, organik çözücülerde çözündükleri ve yağlara benzer bir şekilde emilip taşındıkları için yağda çözünen vitaminler olarak adlandırılır.
Normal mukoz membranların korunması ve normal görme için A vitamini gereklidir. Sadece karaciğer, tereyağı, tam yağlı süt ve yumurta sarısı gibi hayvansal kaynaklı gıdalarda doğal olarak bulunur. Karotenoidler A vitamininin öncü formudur ve bitkilerde bol miktarda bulunur. A vitamini görme fonksiyonları için şarttır. Hala daha A vitamini eksikliğine bağlı körlük, Dünya'da ve ülkemizde görülmektedir.
D vitamininin aktif formu, kalsiyum ve fosforun bağırsak emilimini destekler ve kemik mineralizasyonunu etkiler. D vitamini vücutta eşit derecede iyi kullanılan iki formda bulunur. Vitamin D 2 (ergokalsiferol) ticari olarak bitki sterol ergosterolünün ultraviyole (UV) ışınlaması ile üretilir; D vitamini 3 (kolekalsiferol) derideki ön-7-dehidrokolesterol güneş ışınlarının hareketiyle oluşturulur. İnsan vücudu, önce karaciğerdeki 25-pozisyonunu ve daha sonra böbrekteki 1α-pozisyonunu hidroksile ederek biyolojik olarak aktif 1α,25-dihidroksikalsiferolleri üreterek D vitamininin her iki formunu da kullanır.
D vitamini doğal olarak yalnızca karaciğer, tereyağı, yağlı balıklar (yüksek düzeyde kolesterol veya gliserit olarak yağ asitleri içeren balıklar) ve yumurta sarısı gibi hayvansal gıdalarda bulunur. Kemik sağlığı için şarttır.
E vitamini, çoklu doymamış yağ asitlerini hücre zarlarında oksidatif yıkımdan koruduğu düşünülen önemli bir antioksidandır. Gıdalardaki E vitamini aktivitesi, bitki kaynaklı bileşikler olan tokoferollerin ve tokotrienollerin varlığından kaynaklanmaktadır. Bunlardan en önemlisi α-tokoferol'dür; β-tokoferol, γ-tokoferol ve α-tokotrienol daha az aktiftir. Bitkisel yağlar en zengin E vitamini kaynağıdır. Diğer iyi kaynaklar arasında kabuklu yemişler, tohumlar, tam tahıllar ve buğday tohumu bulunur. Hayvansal gıdaların E vitamini içeriği genellikle düşüktür.
Karaciğerde çeşitli kan pıhtılaşma faktörlerinin oluşumu için K vitaminine ihtiyaç vardır. İnsan vücudu, K vitaminini diyet kaynaklarından ve ayrıca bağırsak mikroflorası tarafından sentez yoluyla elde edebilir. Koyu yeşil yapraklı bitkiler K vitamininden zengindir.
Vitaminler, nasıl emildikleri ve depolanıp depolanmadıklarına göre iki kategoriye ayrılır. Suda çözünen vitaminler vücuda girdiklerinde suda çözünürler. Bu nedenle, insanlar daha sonra kullanmak üzere fazla miktarda suda çözünür vitamin depolayamazlar. Dokuz suda çözünür vitamin vardır: B vitaminleri - folat, tiamin, riboflavin, niasin, pantotenik asit, biyotin, B6 vitamini ve B12 vitamini - ve C vitamini. Bu suda çözünür vitaminlerden herhangi birinin eksikliği, ciddi morbidite ve mortalite ile sonuçlanabilen klinik sendromdur.
B vitaminleri gıdalarda yaygın olarak bulunur ve etkileri vücudun birçok yerinde hissedilir. Vücudun yiyeceklerden enerji elde etmesine yardımcı olan koenzimler olarak işlev görürler.
B grubu vitaminleri daha sonra teker inceleyeceğiz. Her bir tanesi hayati öneme sahip bir kofaktör çünkü. Mesela Biotinden örnek verelim:
Biotin, besinlerin enerjiye dönüştürülmesine yardımcı olan B kompleks vitaminidir. Cilt, saç, tırnak, göz, karaciğer, sinir sistemi sağlığı için çok faydalıdır; ayrıca kötü kolesterol ve kan şekerini düzenler. Embriyonik büyüme sürecinde hayati işlevleri olduğu için hamilelik sırasında alınması gereken başlıca vitamin desteklerinden biridir. Sigara kullanımı, yetersiz beslenme ve diyabet vücuttaki biotin seviyesini düşürebilir. Biotin eksikliği saç kaybına, tırnak kırılmasına, ciltte döküntülere, yüksek kolesterole ve kalp sağlığı sorunlarına yol açabilir. Biotin eksikliğinde depresyon, yorgunluk, halüsinasyon, kol ve bacaklarda karıncalanma gibi belirtiler gözlenebilir.
C vitamini, insan sağlığı için çok önemlidir ve pek çok hastalığa karşı korur. Kolajen üretmede görev alır; sağlıklı ve canlı bir cilt oluşmasına katkı sunar. Yüksek tansiyonu dengeler. Demir eksikliğini önler ve doku onarımına yardımcı olur. Eksikliği başta anemi, cilt morarması ve bağışıklık sistemi zayıflaması olmak üzere pek çok sağlık sorununa neden olur. Ayrıca diş eti kanaması ve diş kaybına sebep olur. Tıpkı eksikliği gibi fazla tüketimi de zararlıdır. C vitamini vücutta fazla bulunduğunda, karın ağrısı ve diyare gibi yan etkilere neden olabilir.
Özellikle yaşın ilerlemesine bağlı olarak kişide görülen unutkanlık, düşünme ve hatırlama yetersizlikleri bol miktarda C vitamin tüketimi ile giderilebilir. C vitamini, güçlü bir antioksidan olarak, hafızayı korur ve güçlendirir.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.